7 Temmuz 2014 Pazartesi

BİLMEDİĞİNE ''BİLMİYORUM'' DEMENİN LÜZUMU


    BİLMEDİĞİ BİR KONUYA ''BİLMİYORUM''DEMEK   

       Fetvâ vermeye en hevesli olan, ilmi en az olandır.
       
      Fetva vermekten en fazla korkan en takvâlı olandır.

     Resûlullah Efendimiz'e (s.a.v.) yeryüzünün en hayırlı  ve en şerli şeyleri sorulduğu vakit "Bilmiyorum." buyurdular.  Cebrail aleyhisselam indi ve ona sordu , o da "Bilmiyorum." buyurdu.
      Allâh'ü Teâlâ bildirdi ki :
"En hayırlı yer mescidler,en şerli yerlerde sokaklar,çarşılardır."
  
  Ashâb-ı Kirâm dört şeyi üzerlerine almamaya çalışırlardı:

  İmamlık,vasiyet,emânet ve fetvâ.

  Ashâb-ı Kirâm ve Tâbi'în beş şeyle meşgûl olurlardı:


           1- Kur'ânı  Kerim'i okumak
          
          2- Mescidleri imar etmek

          3- Alllâh'ü Teâlâ'yı zikretmek

         4- Ma'rufu (iyiliği) emretmek

         5- Münker (kötülük)den nehyetmek


Zira onlar Resûlullah Efendimiz(s.a.v.)' in şu Hadis'î şerifini işitmişlerdi:

''Ademoğlunun bütün sözleri, aleyhinedir.
          
            Ancak üç şey hâriiç:
     
      1-   Ma'rufü;iyiliği emretmek,
     
     2-    Münker (kötülük)ten nehyetmek ve
    
     3-   Allâh'ü Teâlâ'yı zikretmek."

   Nitekim âyet-i kerime'de şöyle buyurdu (meâlen):
   
  "Onların fısıldaşmalarının çoğunda hayır yoktur. Ancak sadaka vermeyi veya bir ma'ruf işlemeyi veya insanların arasını düzeltmeyi emreden başka .  Ve her kim bunu Alllâh'ın rızasını arayarak yaparsa yarın biz ona büyük bir ecir vereceğiz.    (nisâ süresi, âyet 114) 

     Abdurrahmân bin Ebî  Leylâ şöyle anlattı : "Bu Mescid-i Nebevî de Ashâb-ı  Kiram'dan  yüz yirmi kişiye yetiştim.        
     Onlardan birisine bir mesele sorulduğunda diğer başkasına meseleyi sormasını söylerdi.  Böyle dolaşa dolaşa en sonunda mesele ilk sorulan zâta dönerdi.''
        
       İmrân bin Husayn (r.a.) : 
   
      "Hz. Ömer'e bir mesele sorulsa Bedir Ashâbı'nı toplar ve onlara danışırdı."
    İlim ehli mecbur kalmadıkça konuşmazlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder