25 Ağustos 2014 Pazartesi

EVLİYA ÇELEBİ'YE BABA NASİHATI

  Oğul, besmelesiz yemek yeme, fakir olursun.
  Ser verecek sözün (sırrın) var ise sakın hanımına deme.
  Cünüp iken yemek yeme.
  Elbisenin söküğünü üstündeyken dikme.
  İyi adını kötüye takma ve kötüye yoldaş olma, zararını çekersin.

 Gözüm, yürü ileri, kalma geri. Alay bozma, tarla basma, dostların ayağına sarkma, komadığın yere el uzatma,
  İki kişi söyleşirken dinleme, ekmek ve tuz hakkını gözet, nâmahreme bakıp ihanet etme.
  Davetsiz bir yere varma, varırsan güvenilir yerde dürüstlere var.
  Sır saklar ol, her mecliste duyduğun sözleri sakla.

 Evden eve dolaşıp söz gezdirme, kınamaktan, koğuculuktan ve çekiştirmekten uzak ol.
  İyi huylu ol, herkesle güzel geçin, inatçı ve sivri dilli olma.
  Senden ulular önünde gitme, ihtiyarlara saygı göster.
  Dâimâ temiz olup dinin yasakladığı her kötülükten kaçın.
  Beş vakit namazını kıl, iyi halli ol, ilimle meşgul ol.

 Oğul, dünya için nasihatim odur ki, dâimâ zarif ve tok gözlü ol.
  Oturup kalktığın vezirlere, devlet adamlarına büyüklere varıp dünya için bir şey isteme, bu yüzden senden nefret edip seni küçük görmesinler.
   Rıza lokmasına kanaat eyle, eline giren malı da israf etme, kanaatle geçin.
   Hadîs-i Şerîf'te ´´El-kanâ'atü kenzün lâ yefnâ`` (kanaat tükenmez bir hazinedir) buyrulmuştur.
   Dünya malını lokma ve hırka için sakla ki nâmerde muhtaç olma.
   Yarın sağlıkta ve sayrılık (hastalık)ta lâzım olur.
   Paranı israf eylemekten kendini pek sakla.
   Gezip dolaştığın yerde kendini dâimâ koru. Su uyur, gaddar ve hain düşmanlar uyumaz.
   Bu nasihatlerimi kulağına küpe eyle.
   ''Yürü, sonun hayır ola'' dedi.

19 Ağustos 2014 Salı

ÇOCUK SEVGİSİ

Bedenini yavrusuna Siper eden Anne...

Japonya'da yaşanan bir depremde kurtarma ekibi toprak altında kalıp ölmüş genç bir kadının cesedini fark eder.

 Kadın sanki ellerinde bir şey tutarak dizlerinin üzerine çökmüş vaziyettedir.

Ekip lideri yıkıntıda bir delik açarak kadının cesedinin altına bakar.

``Bir çocuk var!´´ diye bağırarak arkadaşlarını çağırır.

Ekip uzun bir çalışmadan sonra, bir battaniyeye sarılmış, ölü kadının cesedinin altında kalan üç aylık bir bebeği sağ olarak çıkarırlar.

Kadın, çocuğunu kurtarmak için bedenini ona siper yapmıştır.

Kurtarma ekibi çocuğa ulaştığında bebek hâlâ uyumaktadır.

Doktor çabucak gelir ve çocuğu muayene eder.

Battaniyeyi açtığında içinde bir cep telefonu bulur.

Ekranında şu mesaj yazılıdır: ``Eğer kurtarıldıysan, Seni sevdiğimi unutma!´´

ALLAH kimseye böyle bir felaket yaşatmasın ve kimseyi de sevdiklerinden ayırmasın...Amin.

15 Ağustos 2014 Cuma

TEŞEKKÜR ETMEK

    Teşekkür bir nezaket ifadesidir.

Birçok kapıyı açan, karşımızdakini memnun eden tesirli bir sözdür.

Bize yapılan bir iyilik karşısında teşekkür etmek karşımızdaki insana emeğinin boşa gitmediğini bildirecektir.

Mesela sabahtan akşama kadar çalışmaktan bunalmış birine teşekkür etmek belki onun bütün iş stresini ortadan kaldıracak ve yorgunluğunu unutturacaktır.

 Teşekkür, hayatı kolaylaştırmanın yanında çok kolay bir iyilik yoludur da.

 Allah'a [Celle Celâluhû] şükretmek insanın önemli bir vazifesidir.

Bu vazifeyi yerine getirebilmek için insanlara  teşekkür etmeyi de öğrenmek gerekir.

İnsanlara teşekkür ederken de asıl teşekkür edilmesi gerekeni (Allah'ı) unutmamak lazımdır.

Cümle iş O'nun takdiriyle, O'nun rızasıyla gerçekleşir.

 Kültürümüzde Teşekkür ifade eden birçok kelime vardır, yerine göre sıcak ve samimi bir tebessüm bile teşekkür manasına gelir.  Bazen de sağ ol cümlesiyle bu duygu dile getirilir.

``Allah razı olsun´´ cümlesi de bizim kültürümüzde has güzel bir teşekkür ifadesi ve çok önemli bir duadır...